Faymonville'in Hikayesi...

Blog sayfamızın mottosu, sizlerin de görebildiği gibi "bildiğim kadrıyla dünya tarihi" şeklinde! İşte size, mottomuzla birebir örtüşen, anlattıklarımın doğru olduğundan asla emin olamayacağınız ama aksini de ispat edemeyeceğiniz bir yazı konusu geliyor. Bu günkü yazımızın konusu bir köy. Hatta bir kasaba! Peki nedir bu köyü diğer köylerden ayıran temel özellik? Merak ediyorsanız buyrunuz devamı diyorum sizlere o zaman...

Efendim, bu köyde diğer Avrupa köylerinde olduğu gibi sarışın-mavi gözlü abilerimiz ablalarımız ikamet etmekte. İlk gidildiğinde, insanlara bakıldığında hiçbir anormallik sezilmemekte, ta ki hükümet konağı işlevi gören bina önüne gelene kadar. Bina girişinde mermer bir blok üzerine işlenmiş ay-yıldız yani Türk Bayrağı sizleri karşılıyor. Araştırmalarınızı derinleştirdiğinizde, futbol takımlarının isminin F.C. Turkania olduğunu, köyde her yıl Türk Festivali düzenlendiğini ve köyün halk arasında Turks yani Türkler olarak anıldığını öğreniyorsunuz. Peki bu köy nerde mi? Hiçbir zaman Türkler tarafından fethedilmemiş ya da komşu dahi olmamış bir yerde, Belçika'nın Valon Bölgesinde kalıyor bu köy. Liege il sınırları dahilinde. Peki ama neden?? Nereden geliyor bu Türk olma durumu?? İşte cevabı diyorum;

Rivayetlerden ilki; bölge halkı ortaçağ dönemlerinde Belçika Kralı'na vergi vermeyi reddederek Lüxemburg Kralı'na vergi vereceğini ilan eder. Belçika Kralı ve krala sadakat ile bağlı olan diğer kesimler ise, o dönem için ortak düşman kabul edilen Türkler deyimini kullanır bu köylüler için. Köy halkı ise, Belçika Kralı'na vergi vereceğimize varsın adımız Türkler olsun diyerek bu isme sahip çıkarlar. Zaman içerisinde de bu Türklük meselesi  üzerlerine yapışır kalır. Ama peşin peşin söyleyeyim, köy halkı bugün dahi bu durumdan oldukça memnunlar. İnanmayanlar festival için yayınlanmış bu resimleri ve haber metnini inceleyebilirler.

Gelelim diğer rivayete; şimdi, Osmanlı orduları Viyana kuşatması hazırlıklarına henüz başlamışken, bizim akıncı beyleri atlamışlar atlarına, Avrupa'nın batısında acaba ne var diyerek çıkmışlar keşif yolculuğuna. Tarihle ilgili arkadaşlar, gerçekte de bu şekilde akıncı beylerinin keşif amaçlı sefer düzenlenecek istikamette keşif turları yaptıklarını bilirler sanıyorum. Neyse; bizim akıncı beyleri Viyana'yı ve Almanya'yı da geçerek bu köyün olduğu yerlere kadar ulaşmışlardır. Bu köye ulaştıklarında, bu köylülerin Belçika Kralı tarafından zulme uğratıldıklarını görmeleri üzerine köylülerle birlikte Krala karşı başkaldırmışlardır. Köylüler, ilk kez gördükleri ve haklarında çok da fazla bilgileri olmadığı bu yiğitlerin kim olduklarını öğrenmeleri üzerine Turks adını almışlardır kendi istekleriyle. Zaten Kral da, kendisine direnen bu köylü kesiminin Türklerle bir olup isyan etmesi üzerine hepsini Türk olarak addetmiştir. 

Son ve en ilginç rivayet ise; Belçika, ikinci dünya savaşı yılları sırasında işgal edilir Nazi Almanya'sı tarafından. Ülkenin büyük kısmı yerle bir olur, bu köy hariç. Nedeni ise; köyün çeşitli yerlerinde bulunan ay-yıldız kabartma ve Türk Bayrakları. Nazi Almanya'sı ve Türkler arasında var olan saldırmazlık anlaşması ve Hitler'in Türklere karşı olumlu bakış açısı "güya" bu köyü yakılıp yıkılmaktan korumuş. Doğru olan tek şey ise, köy gerçekten işgal sırasında zarar görmemiştir. Neden işgal edilmediği gerçeği ise rivayetlere dayalıdır.